Bir şeyler yazmalısın...

Bir şeyler yazmalısın, dediler; illa ki, bir Hakkımda bölümü olacaktı tabii...
Genç bir kadın olarak, beni ben yapan şeyleri ardı ardına sıralamak geçti aklımdan önce; okunan okullar, işler güçler hatta uğraşlarım, meşgalelerim... 
Dopdolu bir -ben- ile karşınıza çıkacak, biraz caka yapacaktım aslında bakarsanız.
Fakat sonrasında, İrem kimliğini bu şekilde temsil etmek istemediğime karar verdim.
Her biri, birer katma değer olarak, ne mühim farkındayım, yanlış anlaşılmasın.
Sadece, kendi tarifimi hikayelerimle yapmayı yeğledim.
Her zamanki ben gibi;
Sırtımı hikayelerime yasladım :

"Her şey İlkim'le başladı. İlkim, ailem tarafından, daha dünyaya gelmeden, kaybedilen bir hayaldi. Bu hayal, benim doğumumla, on yıl sonra yeniden canlandı. İlkim'in anısının taşıdığı derin anlam, bana hayatın değerini ve olasılıklarını öğreten bir imge olarak kaldı.
Bu yaşanılan, beni 'ilklerin' kıymetini aramaya yönlendirdi.

Bir 'ilk' her zaman için yeni bir başlangıçtır; bilinmeyene iter, büyütür, değiştirir.
Bir 'ilk', bir başka 'ilk'e kapı aralar ve hayatın sonsuz olasılıklarının keşfine çıkarır.

İlkler her zaman için hayatımı, her yönüyle büyülemiştir; ilk başarılarım, ilk deneyimlerim, ilk aşkım, ilk aşkımın eşim olması.... Hepsi hayatımın çizgisini belirleyen dönüm noktaları oldu ve hayatı dolu dolu yaşamanın, her anı kucaklamanın önemini bana öğretti.

Bugün buradayım,
Ve dünyamı sizlerle paylaşıyor olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.
Yarınlarda buluşmak dileklerimle,

 

 

 

E-Bülten

Aboneliği