Daha Çok Sevin

post-title

-Meleklerin kanatları vardır, derler. Uçarlar, çünkü; kendilerini hafife almayı öğrenmişlerdir…

Ben de öğrendim. Hem de öyle iyi öğrendim ki… Hiçbir zaman -Ben- diye cümleye başlayanlardan olmadım. Ben, deyip de anlatacak çok şeyim olmasına rağmen sustum. Susarak ayrışmayı yeğledim. Ayrışmayı ve kendimi, sessizliğin sesi olduğunu bilenlere, deneyimlemişlere duyurmak istedim. Duyanlar da oldu, biliyorum. Ben sustukça, onlar beni dinledi… Onlar dinledikçe muhabbet oldu. Böyle böyle ağırlıklarımızdan sıyrıldık. Böyle böyle uçmaya yeltenme cesareti bulduk. Sadece kanatlarımıza güvenseydik, tevazunun uzağında bir yerlerde, tüylerimizi kabartır gösterişin kölesi olurduk. Olmadık. Hafife almayı bildik…

Mesele hep kendi etrafımızda dönüyor, dönmeye de devam edecek. Bir şeyler hep olacak, muhakkak olacak. Aynı kalmayacak; değişecek, dönüşecek… Kimi zaman iyi şeyler olacak, kimi zaman daha iyi…

Mevlana’nın da söylediği gibi; 

“İnsan kısmı bir misafirhane,

Her sabah yeni birisi gelir.

Bir sevinç, bir bunalım, bir zalimlik,

Aniden farkına varmak bir şeyin,

Hepsi beklenmedik misafir.

Hepsini karşılayıp eyle!

….
Çünkü bunların her birisi

Öte taraftan bir kılavuz

Olarak gönderildi.”

Her birimizin kılavuzu, hikayemize eşlik edecek kadar. Bir hikayeyi yeterince uzun yazarsak zaten her sorun çözülür, herkes ölür. Makul ömürlerimiz dahilinde, zamanın dar pencerelerinde sıkışıp kendine yaşattığın kötüyü egzajere etmenin de faydası yok, iyiyi köpürtüp başını döndürmenin de… Misafir olduğun dünyada, Mevlana’nın dediği gibi, her başına geleni misafir etmeyi bil… Her şeyin yolunda olması demek değildir yaşam. Hem ‘yolunda’ ne demek ? Her şeyi olduğu haliyle, değişmeden saklı tutmak mı istediğimiz ? Düşüncelerimizi bu haliyle nesneleştirmek çok talihsiz olurdu. O git gel olmadan nasıl bileceğiz daha iyisini ? Depremler olmadan nasıl inşa edeceğiz daha sağlamını ? İnsana yön veren teslim olabilmek olmalı. Hayatın sana verdiği edinimleri, ilmek bile kaçırmadan, deneyimleyebilmek.

Hayatın içerisinde mucizeler yok, mucize olan hayatın ta kendisi.

Hayatı sevenlere seslenmek istiyorum;
-Daha çok sevin.

Sevgilerimle,

E-Bülten

Aboneliği