Yüksek serotonin ve düşük oktopamin ! Buyursunlar, reçeteme yakından bakalım. İlk ‘canlıdan (-insandan da değil hani) bu yana mevcut olan doğal kimyasal oktopomin, ilk olarak bir ahtapotun tükürük bezlerinde tanım bulmuş. Beyindeki sinirsel aktivasyonları yöneterek hayatta kalmayı mümkün kılan doğal kimyasallardan… Hayatta kalmak deyince; bu her ne kadar canlılar perspektifinde bir kazanma halini ifade etse de insan özelinde, beklentilerimizin hayatta kalmanın oldukça ötesinde yer alıyor olmasını oldukça olağan buluyorum… Hangimiz hayatta kalmak ile yetiniriz ki ? Çok ütopik. İnsanca yaşamanın bir sürü bacağı varken savaş-kaça hizmet eden oktopomin, insana da kazandırır mı ? Zannetmiyorum ama, bunu konuşmak istiyorum. İnsan, meselesi olan bir canlı. Dürtülerimizden yontulmuş olduğunu farz ettiğimiz, çok yönlü fikirler, bakış açıları üretebilmiş olanız… Felsefe yapan… İcatlar yapan… Yaşadıklarına, yaşanmışlık katarak her seferinde kaldığımız yerden devralan bir fizyolojiye sahibiz… (Ne mutlu hakkını verebilene) Böylesine bir canlıya kaçmak yaraşır mı ? Kaçmaktan elde ettiği zafer, zafer midir ? Kesinlikle değil, bence… Tek başına iyileşmesinin çıktısı tek başına bir sonuç doğuracak ise bu durumda; insan, insana kazandırmış olur mu ? Yani kaçmak, tek başına bir sonuçtan fazlasına olanak sağlayabilir mi ? Bizlerin kümülatif faydalar yaratabilmek adına hep birlikte kazanmamız gerektiğine inanıyorum. Beraberce hissedip, beraberce anlamaya çalışmamız gerektiğine... Kaçmayı ise, kaybedenlerin tekli zaferleri olarak yorumluyorum. Bütüne hizmet etmeyen, sahte bir huzurdan beslendiğine… İnsan; sosyo-düzeninde kavgasını vermesi gereken, sosyolojik bir olgu... Yeniden tekerleği bulmasına gerek olmayan bir dönemde olan bizler, bu şansımızı, iyi birer insan olmaya adamalıyız… Kaldığımız yerden, kaçmadan, kavgamızı; ‘Yeni icat çıkarma(!)’ dan hallice, temeline iyiliğimizi koyduğumuz yeni düzenleri var etmeye çabalamalıyız. Her birimiz, birbirimizi kucaklamayı öğrenmeliyiz. Ne kadar kalabalık ve çok olduğumuzu birbirimize sarılınca anlayacağız.
Kalabalığın yarattığı renklere,
Sevgilerimle,