Öz benliklerinde özgürlüğü tadamamış bireylerin, başkaca kılıkların içerisinde sahte tatminler yaratmaya meyilli olduğunu düşünüyorum. Çok sevdiğim bir söz var : "Kendi çöplüğünde mutlu olan, başkasının çöplüğünü karıştırmaz." Çöplüğümüzde mutlu olmayı; bireysel özgürlüğümüze sahip olup, olmamakla ilişkili bulurum ama tabii ki bu bağlamda 'özgür olma' halini yeniden tanımlamak isterim:
Özgür olmak, egzajere bir alan yaratmaktan ziyade, ben olmayı başarabilme hali... Ağızdan kolay çıksa da kulağa kolay varsa da ben olabilme özgünlüğüne ulaşmak kolay iş değil.
-Benim fikrim böyle, diyebilmek,
-Ben senin gibi düşünmüyorum, diyebilmek...
Böylesine bir üslup ile, çeşitliliğin önemini vurgularcasına kendine özgü davranış etiğini belirleyebilmek... Birilerinin arkadaşı olabilmek uğruna birilerinin gözüne çarpmamak adına, benliklerimizden fedakarlık yapmamamız gerektiğine inanıyorum. Biz, biz olarak güzeliz. Benzerliklerde buluşmalı, farklılıklarda ise daha da buluşmalıyız. İrem'den bir tane olması kıymetli. Senden bir tane olması kıymetli. Etrafımızdakileri, kendimize uydurmanın özel ilişkilerimizdeki misyonu nedir, anlamlandırmakta güçlük çekiyorum. Kendimize taraftar mı arıyoruz ? Buna ihtiyacımız mı var ? İhtiyaç duyduğumuzun bilincinde mi değiliz ? Yorumum; böyle bir amaç/sonuç denklemine ihtiyaç duyuyorsak, bu kötü, bir de bilincinde değilsek, vay halimize (!) Biricik olabilmenin gücünü keşfetmeye davet ediyorum sizleri... Dünü, dünde bırakmaya...Yeniden doğmaya ve en biricik halimizle kavuşmaya,
Sevgilerimle,