Ayşe Özyılmazel’in 2017 yazında, köşesine taşımış olduğu ‘Yorma’ temalı bir söz dizisi vardı, beraberce hatırlayalım istiyorum : “Evladım yormayacaksın! Güm diye atlarsan denizi yorarsın, denizin içindeki canlıları, her şeyi yorarsın. Denizden çıktın, iki dakika duracak, tuzlu suyun akmasına izin vereceksin. Sonra duş alacaksın, duşu alınca bekleyeceksin, su şöyle bir süzülecek. Su süzülmeden kurulanırsan havluyu yorarsın. Havluyu yorup çok ıslatırsan, bu sefer de havlu güneşi yorar. Yormayacaksın yani. Yorma!” Bu dizelerin; yaz mevsimi ile bağdaştırılan deniz, kum, güneş üçlemesi üzerinden, derinleşmeye oldukça müsait bir Yorma’ felsefesini anlatıyor olduğunu düşünüyorum. Tahmin ediyorum ki her birimiz -bir parça-Yorgunum, ile başlayan sayısız sebeplerimize tutunmuş, asıl nedenlerimizden -belki de- uzakta, aldanışlar içinde günleri arkamıza atıyoruz. Yorgunluklarımızı; günlük koşuşturmalarımıza atıf ederken, haftalık, aylık planlamalarımızın sonucu olarak konumlandırırken; hızla gidip, ruhlarımızı geride bıraktığımızın farkında bile değiliz belki de… Duruyor olmanın, yorgunluğa derman olmasının nedeni dinlenmekten öte, öz benliğimize yaklaşmakla ilintili. Yaklaşmaya eğildikçe zarlarımızı soymak için, vakit; vaktin içerisinde de cesaret bulacağımıza inanıyorum. Zamanla olgunlaşan cesur hamlelerimizde gün ışığı görmemiş benliklerimizi keşfedeceğimize… Keşfettikçe, daha da ‘ben/biz’ olacağımız bir döngüyü başlatacağımıza… İki insanı birbirine bağlayan en tutkulu bağ, aşk olsa da en kuvvetli bağ, bence, çıplaklık. Soyut bir çıplaklık… Korkularımızı, endişelerimizi, zayıflıklarımızı paylaştığımız, göstermekten sakınmadığımız bir ‘bir olma’ hali… Karanlığına kucak açan, bir öz ilişki, bir özel ilişki gibisi yok… İşte o zaman, insan yorulmuyor… Korkuyorum diyebiliyor kendine… Dinleyenine, sesini duyurabiliyor… ‘Kendimi olduğum gibi seviyorum’, ‘Seni olduğun gibi seviyorum’u doğuruyor ve sevgiyle; insan, asla yorulmuyor. İşte o zaman, mevsimleri de başka yaşıyor, yaşatıyor… Mevsimler, ömürlere kapı aralıyor… Ömürler bir oluyor ve büyük bir şükür doğuyor…
Sevgilerimle,