"Ben, bir katedral inşa ediyorum!"

post-title

"Ben bir katedral inşa ediyorum!"

Tabii ki bu beyan, tarafıma ait bir beyan değil. Ünlü bir hikaye... Bir adam üç kişinin çalıştığı bir inşaat alanına gelmiş. Karşılaştığı ilk kişiye sormuş :

-Ne yapıyorsun ?

-Tuğla örüyorum.

İkincisine sormuş :

-Ne yapıyorsun ?

-Duvar örüyorum.

Bizim adam devam etmiş; çalışırken bir yandan da şarkı mırıldayan bir işçinin yanına doğru yürümüş ve sormuş :

-Ne yapıyorsun ?

İşçi, ayağa kalmış ve gülümseyerek yanıtlamış:

-Ben bir katedral inşa ediyorum (!)

Farkında olsak da olmasak da her birimiz, doğum anımız ile beraber bir öz-yaratım sürecine giriyoruz. Ailelerimizin temel atmasıyla başlayan bu süreç; onların verdiği destek ile yeşerdikten sonra, devamını sade ve sadece bizlerin getirebileceği bir -kendini gerçekleştirme- alanına evriliyor. Sonrası, beyaz bir sayfaya yazı yazmak gibi... Direksiyonu devralmamız ile beraber; bu beyaz sayfayı nasıl dolduracağımız -iyisiyle, kötüsüyle- artık bizim sorumluluğumuza açılan bir pencere... Attığımız her adım, peşinden gelecek olanı besleyecek olduğundan, sonuçlarıyla beraber kucaklayacağımız bir -ben- meselesi aslında... Tabii ki ne yaptığımız oldukça mühim. Ancak; bundan daha mühimi ise, yaptığımızı nasıl anlattığımız. İçinde bulunduğumuz toplumun, kurumun veya ailenin bir parçası olarak, muhakkak biricik olduğumuzu bilmemiz gerektiğine inanıyorum. Bu biricik biyolojimizin ürettiği biricik uğraşlarımızın, biricik çalışmalarımızın gereksinim duyduğu tek şey, onları temsil edecek dili, nasıl kullanıyor olduğumuz... Hikayenin de vurguladığı gibi... Hayatlarımızda öyle bir pozisyonlanmalıyız ki kendimizi konumlandırdığımız değerler mertebesi, hizmet ettiğimiz bütünü yansıtabilmeli...Yaptıklarımız, bütünde kendini gösterebilmeli, anlatımlarımız, yaptıklarımızın gururunu omuzlayabilmeli...

Tabir-i caiz ise; tuğla örmek ile, duvar örmek ile ancak parçaya hizmet ediyor olacağımızı bilmeliyiz. Bütüne hizmet edebilmek için, katedral inşa edebilmek için biliyor olmalıyız ki bizler; ördüğümüz tuğlalarla, duvarlarla katedral inşaa edenleriz.Velhasıl; kimliklerimizi, parçası olduğumuz büyük resim üzerinden tanımlamalı, Sezar'ın hakkını, Sezar'a vermeliyiz.

Berlin'den sevgilerimle,

E-Bülten

Aboneliği